Güney Doğu Asya’da yer alır.Başkenti Pekin olan ülkenin resmi dili Çince, para birimi Yuan’dır. Ülkede pek çok dine inanan insan yaşamaktadır.
Bu dinlerden en yaygın olanları; Konfüçyüzm, Budizm, Taoizm, İslamiyet’tir.
Güney Doğu Asya’da yer alır.Başkenti Pekin olan ülkenin resmi dili Çince, para birimi Yuan’dır. Ülkede pek çok dine inanan insan yaşamaktadır.
Bu dinlerden en yaygın olanları; Konfüçyüzm, Budizm, Taoizm, İslamiyet’tir.
Doğusunda Güney Kore, kuzeydoğusunda ve kuzeybatısında Rusya, kuzeyde Moğolistan, güneybatıda Afganistan ve Pakistan, güneyde Hindistan, Nepal, Butan, Birmanya, Laos ve Kuzey Vietnam, doğusunda ise Büyük Okyanus ile çevrilidir.
Şang sülalesinin, yapılan araştırmalar neticesinde yaklaşık olarak M.Ö. 1450-1050 seneleri arasında Çin ovalarına hakim oldukları bilinmektedir. M.Ö. 1050-220 yılları arasında değişik çeşitli uygulamalarla Çov Sülalesi yönetmiştir.
Şang Sülalesini yıkarak başa geçen Çov Sülalesi, M.Ö. 1050-771 seneleri arasında feodal bir idare kurdular. Ülkede, feodal devletler bağımsız devletler halinde gelişmeye başladı. Bu durum hükümdarın gücünün azalmasına ve feodal devletler arasında savaşa sebeb oldu. Batıdan gelenTürk ve Moğollar, ülkenin büyük bir kısmını fethettiler. Batı milletlerinin eline düşmüş olan topraklarından büyük bir kısmını Çin beyi Tsin, geri aldı. Böylelikle devleti önemli feodal devletlerden biri oldu.Feodal beylerin kendi aralarında iç savaşlara giriştikleri bir devirdir. Bu savaşlar neticesinde yedi bey kalmış ve bunlar da kral şanını alarak Çov Sülalesinden ayrıldılar. M.Ö. 472-221 iç savaş sonunda M.Ö. 453 senelerinde Tsin’in feodal devleti üç devlete bölündü. M.Ö. 221-206 aralarında Tsin’in Sülalesi memleketi mutlakiyetle idare etti.
Tekerlek dingillerinin standartlaştırılması ve bazı ölçü birimlerinin kullanılmaya başlaması Çin tarihinin bu safhasına ait önemli hadiselerdir. Kuzeyden gelen saldırılardan (Hun saldırıları) korunmak için Çin Seddinin ilk şekli olan toprak tabyalar yapıldı. Doğu Çin bölgesinde başlayan bir ayaklanma, uzun süren savaşlara sebebiyet verdi ve bu savaşlar sonunda Han Sülalesi yönetimi ele geçirdi ise de, bir müddet sonra idare değişti. M.Ö. 206 yılında yönetimi, küçük rütbeli bir asker olan Lui Ki ele geçirerek Han Sülalesini (asiller) kurdu. M.S. 168 senesinde meydana gelen bir hükûmet darbesi üzerine 220 senesine kadar devam eden iç savaşlar devri başladı.
Büyük bir halk ayaklanması bastırıldı. Bu iç savaş neticesinde ülke üçe bölündü, kuzeyde Vey (220–264), güneydoğuda Vu (229–280), güneybatı Şu (221–263) imparatorlukları kuruldu.
87 yıl sonra Atlas Okyanusunu aşıp Amerikayı keşfeden Kolomb’un en büyük gemisi Santa Maria, 90 kişilik mürettebatı, 17 metre uzunluğu ve 9 metre genişliğiyle bunların yanında kayık irisi gibi kalacaktı. Gemilerin omurgası 16 su geçirmez bölme perdesi içeriyordu. Su geçirmez bölme 19. yüzyıla kadar Avrupa gemiciliğinde görülmedi. Hazine gemilerinin 3,600 ton eşya taşıma kapasitesi vardı. Yelken direklerinin sayısı dokuzu bulabiliyordu.
Avrupalı gemilerin aksine rüzgarı arkadan almadan da ilerleyebiliyordu. Çin donanmasının bir başka benzersiz özelliği tamamen kendi kendine yetebilmesiydi. Tanker gemiler çok ihtiyaç duyulan suyu temin ediyor, büyükbaş hayvanların beslendiği gemiler mürettebatın et ihtiyacını karşılıyordu.
Zheng He’nin 1404’deki ilk seyahati için Nanjing limanında 317 gemi toplanmıştı. Gemiler çok katlı büyük evler gibiydi. Bu boyutta ahşap gemilere ancak Viktorya dönemi İngiltere’sinde yaklaşıldı.
İngiliz gemilerinde sık sık yapısal sorunlar çıktı ve gövdesini sağlamlaştırmak için demir çubuklarla desteklenmek zorunda kalındı. Çin kaynaklarında ise gemi gövdelerinde demir destek kullanıldığına dair hiçbir bilgi yoktur.
He’nin denizlerde olduğu yıllarda Çin denizlerine girmeye cesaret edemeyen İspanyollar ve Hollandalılar buralara musallat oldu ve halkın arasında İslamın yayılmasına darbe vurdular.
He tarafından yaptırılan pek çok cami zamanla ya yıkılmış yada budist tapınağına ve kiliselere çevrilmiş.
Zheng He, yaptığı deniz seferlerini ve bilgilerini yazmış daha sonraları bunlar kitaplaştırılmıştır yazdığı bazı eserler şimdi farklı ülkelerde müzelerde sergilenmekte. 1433’de yedinci seyahatinin sonuna doğru 62 yaşındaki Zheng He öldü ve cesedi aşığı olduğu deniz ile kucaklaştı.
He bir deniz adamı olduğu için öldüğünde cenazesi toprağa değil denize gömülmüştür ama yinede onun anısına yapılmış bir anıt mezar mevcuttur. Mezarının baş ucunda Çince ve Arapça olarak “Allah büyüktür” yazar.
1421 adlı eserinde tarihçi Gavin Menzies Antillerin haritada gösterilmesinin bu bölgenin Kristof Kolomb’dan önce Çinli Amiral Zheng He komutasındaki donanma tarafından keşfedildiğini iddia eder.Zheng He’nin Amerika’ya gittiğinin bazı delilerinin ise kıtaya ayak basan ilk Avrupalıların bazı yerli kabilelerinin elide eskimiş ipeğe ve Çin paralarına rastlamış olmaları gösterilmektedir.
Amerika kıyılarını gezen bazı kaşifler ise küçük bir kaç kıyı köyünde Çince olarak “Hoş geldiniz ve Selamunaleykum” şeklinde karşılandıklarını söylemiş olmalarını göstermektedir.
Avrupalı bazı keşif öncülerinin küçük ada topluluklarında ki yerlilerden kendilerine “selamunaleykum” diyenleri acımasızca katlettiklerini yazdıkları tarihte geçen bir acı gerçek olarak önümüzde duruyor.
1414 yılında Çin İmparatoru, incileri ve değerli taşlarıyla meşhur Basra körfezi girişinde İran’a bağlı Hürmüz adasına gidilmesini istedi. Zheng He dönüşte İmparatora bir çift zürafa getirdi. Zürafalar Nanjing’e geldiğinde imparatorun danışmanları, ilk kez gördükleri zürafayı bir çift boynuzlarına rağmen fevkalade barış ve zenginliğin sembolü olan efsanevi tek boynuzlu at (unicorn) ile ilişkilendirdiler. Deniz filosunun tüccarlarının beraberlerinde getirdikleri ve imparatorun ayaklarının önüne serilen hazineler zenginliğin kanıtıydı. Zheng He, bir sonraki seferini doğrudan Doğu Afrika’ya yaptı. Bu seyahat sonunda Somali’den aslan, leopar, deve kuşu, zebra gibi egzotik hayvanlar ve Çin atlarından daha atik olduğu anlaşılan Arap atları ile Arap dünyasından aldığı tıbbi tedavi yöntemlerini de Çin’e götürdü.
Bu ticaret filolarıyla 1403 den 1433 e kadar yedi sefer yapıldı. Bu ziyaretler sonucunda Taiwan’dan İnra sahillerine kadar birçok yerde Çin İmparatorluğunun denetiminde ticaret noktaları oluşturuldu. Bütün bunlar ilk Avrupalılar Afrika’nın Ümit Burnunu dolaşıp da Hint Okyanusunu keşfetmesinden 83 yıl önce oluyordu. Denizciliğe ait teknolojinin tek lideri ve sayısız başka icadın da sahibi olarak Çinliler etkilerini Hindistan ve Afrika’nın ötesine taşıma konumuna gelmişlerdi. Tarihin dönüm noktalarından birisi burada oluştu. Çin İmparatorları denizciliğe yaptıkları büyük yatırımlarına devam etselerdi, Portekiz, İspanya, Danimarka ve İngiltere yerine dünyayı onlar kolonize edecektiler. Portekizlilerin ve sonrasında İngilizlerin Çin kıyılarında limanlar kurması mümkün olmayacaktı.
1405 ve 1433 yılları arasında, Ming hükümet yedi deniz seferleri için sponsor oldu. İmparator Yonglo, denizlerde ticareti geliştirmek ve Çin egemenliğini sağlamak için He komutasında ki Çin filolarını kullandığı biliniyor.
Dev bir filoyu kontrol eden Zheng He’nin komutasında 317 gemi ve 28 bin kişilik bir askeri güç bulunuyordu.
500 kadar noktaya gittiği tahmin edilen Zheng He’nin filoları Arabistan , Doğu Afrika , Hindistan , Malay Takımadaları ve Tayland (denilen zaman Siam)’dan Çin için yenilik sayılabilecek devekuşu, zebralar, deve, fildişi ve zürafalar getirmiştir.
Hedeflerine ulaşmak için çok iyi bir diplomasi yürüten Zheng He’ye çağdaşları tarafından “Kaplan gibi” yakıştırması yapılmıştır.
Bir gönülde yaşamak ve ona rehber olmak, yıllarca... İpekyolu Asya Derneği olarak kurulduğumuz günden bu yana tek bir şeyi hedefledik; Vesile olmak...
Bir insanın aydınlığına, bir kardeşimizin refahına, bir yetimin ferahına vesile olmak... Dün, bu heyecanla çıktığımız yolda İPEKYOLU bayrağının dalgalanıyor olması dualarınızdan sonraki en büyük gücümüzdür.
Daha çok el, daha çok nefer...
Daha çok çocuğa ulaşmak, daha çok elden tutabilmek ve insanlığa hizmet etmek en büyük amacımızdır.
İpekyolu Asya fidanının bir çınar olarak herkesi gölgesinde toplaması, TEK UMUDUMUZDUR
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.
Bu, bütün coğrafyaları kucaklayan, dostluğa ve kardeşliğe pencereler açan, tarih kokulu, ipekten bir yolun hikâyesidir.
İPEKYOLU DERNEĞİ
Telefon: 0216 479 86 16
Mobil: 0546 579 86 16
© Copyright 2019 İpekyolu Derneği - Her hakkı saklıdır. | Winekol®
Wonderful Theme
Bir cevap yazın